Connect with us

GÜNDEM

Ülkenin huzuru herkesin sorumluluğu değil mi?

Published

on

KKTC Polis Teşkilatını eleştirenler, KKTC’nin kuruluşundan bu yana geçen 39 yılda gerek muhalefeti gerekse iktidarı tarafından Polis Teşkilatını güçlendirmek adına ne yapıldığını da sorgulamak zorundadır
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çeşitli tarihlerde siyasilere ve gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirildiği ileri sürülen suikast girişimlerinin hiçbirinin Polis Teşkilatı ve Güvenlik Kuvvetleri tarafından aydınlatılmadığı yönünde bazı kesimlerin internet ortamında asılsız iddialarda bulunduğu görülmektedir. Kıbrıslı Rumların 1963 yılında, Kıbrıs Türklerine soykırıma giriştiğinde imdada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetiştiğini, 48 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı ile Kıbrıslı Türklerin bağımsız bir devlete kavuştuğunu unutanlar bugün hadsizce Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Kahraman Mücahitlerimiz bağrından çıkan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını hedef göstermeye çalışmaktadır. Tarihten gelen ve tüm dünya ülkelerince de bilinen, takdir edilen disipliniyle Türk askeri, Ada topraklarında ilk günden beri savaş çığırtkanlığı yapmadı, barışın teminatı oldu. İçinde bulunduğumuz coğrafyada kan ve barut kokusu eksilmezken; Kıbrıs’ta, hem de 48 yıldan beri barış hüküm sürüyorsa, bunun nedeni, bunun sigortası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu topraklardaki varlığıdır. Bu gerçeği herkes de kabul etmekte, ancak kimileri hazmedememektedir. Çünkü geçmişte olduğu gibi, şimdi de niyetleri başkadır.
KKTC Polis Teşkilatını eleştirenler de, KKTC’nin kuruluşundan bu yana geçen 39 yılda gerek muhalefeti gerekse iktidarı tarafından Polis Teşkilatını güçlendirmek adına ne yapıldığını da sorgulamak zorundadır. Toplumla farklı şekillerde de olsa yoğun temasta olan bir iç güvenlik sağlayıcısı olması itibariyle, kurumsal ve yasal reformların toplum bazında yerleşmesinde ve benimsenmesinde etkin ve olumlu bir rol oynama potansiyeline de sahip olan KKTC Polis Teşkilatının reformcu bir çizgiye doğru ilerlemesi başlıca siyasi erkin görevidir. Çağdaş ülkelerdeki gibi modern yasalara ihtiyacı olan polisimiz için, ülke nüfusu artarken personel kapasitesinin genişletilmesine yönelik olarak bugüne kadar yeterli çaba harcanmamıştır. Aynı şekilde polisin ihtiyaç duyduğu teknolojik ekipmanlar ve araçlar da sağlanmamış, teşkilat adeta imkansızlıklar içerisinde görev yapmaya mahkum edilmiştir. 3 bin kişilik polis kadrosu olmasına rağmen, eksik personelle halka hizmet veren Polis teşkilatı bu konuda büyük sıkıntı çekmektedir. Kısıtlı sayıda polis teşkilatına alınan yeni polislerin suçla mücadelede kullanılmak yerine, yeni açılan kara geçiş kapıları ve yakın zamanda açılması planlanan Yeni Uluslararası Havaalanı gibi güvenlik birimlerinde kullanılmak zorunda kalması ise yine bu konuda büyük sorun teşkil etmektedir. Personel sıkıntısının yanı sıra teknik imkansızlıklar, araç gereç eksiklikleri ve polisin icraatlarında elini güçlendirecek yasaların henüz hayata geçirilmemiş olması da teşkilatın işini zorlaştırmaktadır. Organize suçlarla mücadelede polisin etkinliğini artırmak amacıyla 2015 yılından günümüze kadar birçok yasa tasarısı hazırlanmış ancak bunların hiçbiri henüz hayata geçirilememiştir. “Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Yasa Tasarısı, Teknik Araçlarla İzleme Yasa Tasarısı, Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi Yasa Tasarısı, Kontrollü Teslimat Yasa Tasarısı, Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi ve Kullanılması Yasa Tasarısı, Etkin Pişmanlık Yasa Tasarısı ve Koruma Hizmetleri Yasa Tasarısı” gibi birçok yasanın yıllardır hayata geçmemesi, polis teşkilatımızın elini zayıflatmaktadır. Tüm bu eksikliklere rağmen ülkemizde son zamanlarda meydana gelen birçok önemli adli olay, büyük bir titizlik ve özveri ile çalışan Polislerimiz sayesinde aydınlatılmış ve suç failleri tespit edilmiştir. Son olarak Halil Falyalı cinayetinin zanlılarının çok kısa bir süre içerisinde yakalanıp adalete teslim edilmesi ise bunun bir örneğidir. Polis teşkilatının özverili ve disiplinli çalışmaları neticesinde elde edilen birçok başarı sayesinde, polis teşkilatı kamuoyu yoklamalarında en güvenilir kurumlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çerçevede polis teşkilatının, reformları engelleyici bir direnç odağına dönüşmemesi ve bunun yerine reformların bir parçası olması için hükümetlere ve yasama aktörlerine önemli roller düşmektedir.

GÜNDEM

Erdoğan-Miçotakis görüşmesi Rum basınında

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında BM Genel Kurulu çerçevesinde yapılan ikili görüşme Rum basınında da yer aldı.

Politis gazetesi, “İyi Bir Ortam ve Vilnius’tan Bir Adım Daha İleri” başlığı altında verdiği haberinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında New York’ta yapılan görüşmeye yer verdi.

Gazete, Miçotakis ve Erdoğan’ın dünkü görüşmede, son dönemde Yunanistan ile Türkiye arasındaki olumlu ortamın korunması konusuna yoğunlaştıklarını belirtti. Yunan basınında çıkan haberlere göre ise, Yunan hükümetinden bir kaynağın, “Vilnius’tan bir adım öteye gittik ancak Lahey henüz çok uzakta” açıklamasında bulunduğunu aktardı.

Haberde, görüşme sonrası Yunanistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya da geniş yer verilirken, söz konusu açıklamada, iki liderin görüşmede Kıbrıs sorununa değinip değinmediklerine ise yer verilmediği vurgulandı.

Haber Alithia’da “Miçotakis ve Erdoğan’dan Yol Haritası Anlaşması – Mülteciler Konusunda İşbirliği – Kıbrıs Sorununa Hiç Değinme Yok”; Haravgi’de ise “Yunanistan-Türkiye Yüksek Komisyonu 7 Aralık’ta” başlığıyla yer aldı.

Continue Reading

GÜNDEM

UBP Genel Başkanı Üstel, MYK’yı topluyor

Published

on

UBP Genel Başkanı Ünal Üstel, ülke gündemi, hükümet icraatları ve parti çalışmaları ile ilgili durum değerlendirmesi yapmak üzere MYK’yı bugün saat 17.30’da toplantıya çağırdı.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, UBP Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) toplantıya çağırdı.

Ünal Üstel, toplantıda, ülke gündemi, hükümet icraatları ve parti çalışmaları ile ilgili durum değerlendirmesi yapacak.

Saat 17.30’da başlayacak MYK toplantısı, Lefkoşa Köşklüçiftlik’teki Genel Merkez’de yer alacak.

Continue Reading

GÜNDEM

TCMB’den dördüncü faiz artışı: “Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşti”

Published

on

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında, piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 30’a çıkardı.

TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Kurul’un politika faizinin yüzde 30’a çıkarılmasına karar verdiği bildirildi.

Son artışla TCMB yeni yönetiminde dördüncü faiz artışını gerçekleştirmiş oldu.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın 19 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette 500 baz puan artış beklentisi öne çıkmıştı.

-“Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşti”

TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Kurul’un dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği belirtildi.

Enflasyonun temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği aktarılan duyuruda, şunlar kaydedildi:

“Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.”

Duyuruda, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlamasının fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı belirtildi.

– “Parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecek”

Politika faizinin enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği vurgulanan duyuruda, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.” denildi.

Duyuruda, Kurul’un mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmekte olduğu kaydedildi.

– “Kurul, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecek”

Sadeleşme sürecinin etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edeceği belirtilen duyuruda, şu ifadelere yer verildi:

”Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Duyuruda, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

Continue Reading
Advertisement

Facebook