Connect with us

TEKNOLOJİ

Supporting Discoveries

Published

on

Supporting Discoveries

 

Visual network analysis helps sociologists, historians and economists examine social questions through digital technology.

 

The explosion of relational data in these researchers’ workspaces forces them to find new analysis tools. Because their usual tools cannot grasp the connections within the data.

 

It is necessary to accompany them by providing a methodological framework and tools to explore and interpret these data.

 

Which Networks Are We Talking About?

 

The term “web” refers to the different objects that we tend to confuse. We can distinguish at least three of them.

 

  • A social network: A set of individuals or organizations connected by social interactions. Connections are inexhaustibly rich: kinship, affinities, transactions, etc.
  • Mathematical Graph: It is a ‘node’ structure connected by ‘arcs’ and whose topological properties are studied by ‘graph theory’. On the contrary, the links are stripped of all their essence.
  • Relational data that we use in practice, that is, digital files that list both items and the links between them. Elements and links are often defined by metadata.

 

These three objects are complementary. We naturally want to apply the power of mathematical computation to relational data to examine social questions.

 

This is possible, for example, provided we are aware of inconsistencies between objects that compel us to reduce it to a data in order to calculate social bond.

 

 

 

Relational data available to researchers are diverse. These are sometimes the result of empirical observations, such as “sociograms” that visualize relationships among students in an elementary school classroom.

 

In other cases, when the link is not a reduction of empirical reality, the data are formal from the outset.

 

It’s like a collection of websites linked by hyperlinks. It applies to digital networks as well as citation networks that bibliometrics has been working on for a long time.

 

 

 

Supporting Discoveries

 

We visualize networks to explore. But we prefer to resort to scientific evidence, other ways. In 1970, exploratory data analysis was formalized.

 

It has been stated that classical statistical tools are designed to verify hypotheses, which statisticians use to find them.

 

This is a biased usage. That’s because the hypotheses proposed by the data are statistically valid, even if, by definition, they are completely false. In other words, we can construct an example for any false hypothesis where it is statistically valid.

We can come to two conclusions. On the one hand, we need tools adapted to the generation of hypotheses.

 

On the other hand, it is preferable to try to build scientific evidence outside of the data we discover to formulate our hypotheses. It is in this position that visual network analysis becomes efficient.

 

It makes it possible to explore complex data to formulate research questions to be tested separately in other ways: measurements or qualitative study etc.

 

To explore a network, you must first visualize it. That is, an image or mapping must be created and then interpreted. In order to draw the nodes, positioning must be done in the plan.

 

For this, we use a different variant embedding algorithm that produces similar but different images.

 

Beyond their variations, these algorithms work on the same principle. Nodes push each other as links pull them in, and the network evolves like a giant mobile until it stabilizes.

 

 

In the resulting image, nodes are usually close together when they are directly or indirectly connected.

 

We cannot translate the distance between nodes more precisely, as the algorithm must make an approximation to flatten the mesh in two dimensions of the image.

 

Clusters that we define visually can be interpreted as communities under certain conditions. We can quantify the clustering phenomenon with measures such as density or modularity.

 

Gaps between aggregates can be interpreted as opposition or competition. The picture shows the structural features of the network.

 

Dr.Yaşam Ayavefe

 

TEKNOLOJİ

ChatGPT, sesli sohbet özelliğini ücretsiz kullanıma sunuyor

Published

on

OpenAI, yapay zeka sohbet robotu uygulaması ChatGPT’ye sesli sohbet özelliğini getirmişti. Bu özelliğin mobil cihaz kullanıcıları için ücretsiz olarak kullanıma sunulduğu duyuruldu.

OpenAI, Eylül ayında Android ve iOS’ta ChatGPT ile sesli sohbetler sunarak kullanıcılara isterlerse sohbet robotuyla gerçek karşılıklı konuşmalar yapma seçeneği sundu.

Bu özellik yalnızca Plus ve Enterprise abonelerine özel olarak kullanıma sunuldu ancak diğer gruplar için de kullanılacağının sözünü vermişti.

OpenAI kurucu ortağı Greg Brockman, ChatGPT’deki sesli konuşmaların mobil cihazlardan ücretsiz olarak kullanıma sunulmaya başladığını açıkladı.

Özelliğin şimdilik iOS cihazlarında ücretsiz olarak kullanılabilirken, Android cihazlarda ise kademeli olarak kullanıma sunulması bekleniyor.

OPENAI GÖREVLERİNE GERİ GETİRDİ

Brockman, OpenAI Başkanı olarak koltuğunu terk ettikten sonra yeteneğin geniş çapta piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

Şirket yönetim kurulunun Sam Altman’ı CEO’luktan kovmasının ardından kendi isteğiyle istifa eden Brockman, üst düzey personelin protesto amacıyla istifa etmesi ve diğer çalışanların da Altman’ın görevine iade edilmemesi halinde istifa etmekle tehdit etmesiyle kargaşaya neden oldu.

Açıklamayı yaptıktan kısa bir süre sonra OpenAI, Altman ve Brockman’ın görevlerine iade edildiğini ve görevlerine geri döneceklerini açıkladı.

Continue Reading

GÜNDEM

Instagram’a yeni özellik: Görüldü bilgisi kapatılabilecek

Published

on

Instagram, kullanıcıların sohbet penceresinde görüldü ibaresini kapatabileceği yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Böylelikle mesajı gönderen kullanıcı iletinin alıcı tarafından ne zaman okunduğu bilgisine erişemeyecek.

Instagram nihayet doğrudan mesajlar için okundu bilgisini kapatmanıza olanak tanıyan bir özelliği test ediyor

Instagram başkanı Adam Mosseri’nin duyurduğuna göre,  Platform kullanıcıların Instagram mesajları için okundu bilgisini kapatmalarını sağlayacak bir özelliği test ediyor.

GÖRÜLDÜ İBARESİ KAPATILABİLECEK

Böylelikle, bir kullanıcının mesajını okumuş olsanız bile mesajın altında yer alan “görüldü” ibaresi görülmeyecek.

Mosseri, “Geri bildirimlerinizi duyduk ve DM’lerinizde okundu bilgisini kapatmanıza olanak tanıyan yeni bir özelliği test etmeye başladık.

Yakında, insanlar başkalarının mesajlarını okuduklarını görmelerine ne zaman izin vereceklerini seçebilecekler.” dedi.

Mosseri, doğrudan mesajlar için gizlilik ve güvenlik menüsünün bir ekran görüntüsünü yayınladı.

Bu menüye bir sohbetin içerisindeki kullanıcı profilinin adına dokunarak erişebilirsiniz.

Kullanıcılar testin bir parçasıysa, “Etkinliğinizi kimler görebilir” bölümünün altında okundu bilgisini kapatmak için bir geçiş görecekler.

Öte yandan Meta, şirketin bu özellikleri hangi kapasitede test ettiğini ve tüm kullanıcılara ne zaman sunulacağını belirtmedi.

WHATSAPP 9 YIL ÖNCE BU ÖZELLİĞİ DUYURMUŞTU

Meta’nın sahip olduğu bir diğer uygulama olan WhatsApp’ın 2014 yılında okundu bilgisini kapatma özelliğini kullanıma sunmuştu.

Continue Reading

TEKNOLOJİ

Bilim insanlarına göre ‘uzaylıları bulmak’ an meselesi…

Published

on

Pek çok gökbilimci artık evrenin başka yerlerinde yaşam olup olmadığını sorgulamıyor. Bunun yerine yaşamı “ne zaman bulacağımızın” yanıtını arıyor. Birçok bilim insanı önümüzdeki birkaç yıl içinde, Dünya dışı yaşamın izlerini keşfedeceğimiz konusunda iyimser.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) James Webb Uzay Teleskobu (JWST) yakın zamanda Güneş Sistemimiz dışındaki bir gezegende yaşama dair umut verici ipuçları tespit etmişti.

 Devam eden ya da başlamak üzere olan çok sayıda uzay görevi, tüm zamanların en büyük bilimsel keşfi için yeni bir uzay yarışının başladığını gösteriyor.

İskoçya Kraliyet Gözlemevi’nin başındaki Prof. Dr. Catherine Heymans, “Sonsuz yıldız ve gezegenle dolu, sonsuz bir evrende yaşıyoruz. Ve birçoğumuz, buradaki tek akıllı yaşamın biz olamayacağına ikna olmuş durumdayız. Artık evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna cevap verebilecek teknolojiye ve yeteneğe sahibiz” diyor.

Böyle bir keşfin ilk işareti bu ayın başlarında tespit edildi.

Dünya’da basit deniz organizmalarının ürettiği bir gaza ait ilk işaret, 120 ışıkyılı uzaklıktaki K2-18b adlı gezegenin atmosferinde tespit edildi.

Gezegen, gökbilimcilerin “Goldilocks bölgesi” olarak adlandırdığı bölgede yer alıyor.

Gezegen, yıldızından, yüzey sıcaklığının ne çok sıcak ne de çok soğuk olacağı kadar uzakta, yaşamı desteklemek için gerekli olan suyun sıvı halde bulunabileceği kadar uzakta.

Keşfi yapan ekip bir yıl içinde heyecan verici ipuçlarının doğrulanıp doğrulanmadığını öğrenmeyi umuyor.

5 YILDA EVRENE DAİR BİLİNENLER BÜYÜK ÖLÇÜDE DEĞİŞECEK

Araştırmayı yöneten Cambridge Üniversitesi’nde Astronomi Enstitüsü’nden Prof. Nikku Madhusudhan, ipuçlarının doğrulanmasının “yaşam arayışıyla ilgili bildiklerimizi radikal biçimde değiştireceğini” söyledi.

BBC’ye konuşan Madhusudhan, “Eğer araştırdığımız ilk gezegende yaşamın izlerini bulursak evrende hayatın yaygın olma olasılığını artıracak” dedi.

Gelecek beş yıl içinde evren ile ilgili bildiklerimizde “büyük bir dönüşüm” olacağını ön görüyor.

Ekibi K2-18b’de yaşamın izlerini bulamazsa araştırmalarına Goldilocks bölgesindeki ilk etapta 10 gezegenle ve muhtemelen daha sonra başkalarıyla devam edecekler.

Yaşama dair bir iz bulunamaması bile “bu tip gezegenlerdeki yaşam olasılığına dair önemli iç görüler sağlayacak”

Projesi evrende yaşamın izlerini arayan birçok projeden sadece biri.

Bu projelerden bazıları Güneş Sistemi’ndeki gezegenleri, bazıları çok daha uzakları, uzayın derinliklerini araştırıyor.

Continue Reading
Advertisement

Facebook