Connect with us

GÜNDEM

Rumların büyük çoğunluğu Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılımından yana

Published

on

Kıbrıs Rum halkının yüzde 81’lik bölümü Güney Kıbrıs’ın tek başına Türkiye’ye karşı askerî bir karşılaşmaya giremeyeceğine inanıyor, yüzde 73’ü ise NATO’ya katılımdan yana görüş belirtti.

Haftalık Simerini, IMR/Lefkoşa Üniversitesi’ne, 3-6 Ekim 2022’de Güney Kıbrıs genelinde 18 yaş ve üzeri 500 kişi arasında yaptırdığı anketin sonuçlarını “Kıbrıs’ın NATO’ya Katılmasını Tercih Ediyorlar” başlığıyla manşetten aktardı.

Katılımcılar, son dönemde tırmanan gerilimin ve Türkiye’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a yönelik söylemlerinden ne kadar endişeli oldukları sorusuna yüzde 40 oranında “büyük ölçüde”, yüzde 39 oranında “oldukça”, yüzde 9 oranında ‘küçük ölçüde” ve yüzde 4 oranında “hiç” cevabını verdi.

Türkiye ile Yunanistan arasında çıkacak bir çatışmanın Kıbrıs’a da yayılacak bir savaşa evrilip evrilmeyeceği yönündeki görüşleri sorulan katılımcıların yüzde 37’si “kesinlikle evet”, yüzde 35’i “olabilir”, yüzde 5’i “kesinlikle hayır” ve yüzde 23’ü “olmayabilir” cevabını verdi.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki tırmanan gerilim nedeniyle gelecekte kendilerini ne ölçüde güvensiz hissedecekleri sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 31’i “büyük ölçüde”, yüzde 42’si “oldukça”, yüzde 22’si “küçük ölçüde” ve yüzde 5’i “hiç” cevabını verdi.

Katılımcılar, önümüzdeki dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında bir sıcak olay çıkması ihtimalini ne kadar gördükleri sorulduğunda yüzde 37’yle “çok”, yüzde 42’yle “oldukça”, yüzde 17’yle “az” ve yüzde 4’le “hiç” cevabını tercih etti.

“Yunanistan’ın Türkiye ile eşit şartlarda çatışabilecek gerekli askerî güce sahip olduğuna” inanıp inanmadıkları sorulduğunda yüzde 50’si “kesinlikle evet”, yüzde 32’i “olabilir”, yüzde 12’si “olmayabilir” ve yüzde 6’sı “kesinlikle hayır” dedi.

Bir savaş çıkması halinde Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’ı askerî açıdan savunacağına emin olup olmadıkları sorusuna katılımcıların yüzde 14’ü “çok”, yüzde 29’u “oldukça”, yüzde 38’i “biraz” emin olduğu ve yüzde 19’u “hiç” emin olmadığı cevabını verdi.

Güney Kıbrıs’ın tek başına askerî açıdan Türkiye’ye karşı koyup koyamayacağı sorusuna yüzde 19 “evet”, yüzde 81 “hayır” cevabı verildi.

Güney Kıbrıs’ın silahlanma harcamalarını artırması gerektiğine inanıp inanmadıkları sorusuna yüzde 86 “evet, yüzde 14 “hayır” cevabı çıktı.

ABD’nin Güney Kıbrıs’a silah ambargosunu tamamen kaldırma kararını, silahlanma açısından olumlu mu olumsuz mu gördükleri sorulduğunda verilen cevaplar ise yüzde 57 “çok olumlu”, yüzde 29 “oldukça olumlu”, yüzde 7 “biraz olumlu” ve yüzde 7 “hiç olumlu değil.”

Güney Kıbrıs’ın NATO’ya muhtemel katılımının, güvenliği açısından yararına olacağı görüşüne katılıp katılmadıkları sorulduğunda “yüzde 41’i “çok”, yüzde 27’si “oldukça”, yüzde 13’ü “az” ve yüzde 19’u “hiç” cevabını veren katılımcılar “şahsen NATO’ya katılımdan yana mısınız karşı mı?” sorusuna da yüzde 73 “katılımdan yanayım” yüzde 27 “karşıyım” cevabını verdi.

Rusya’nın, AB’nin yaptırımlarına katıldıkları için Güney Kıbrıs ile Yunanistan ile arasının soğumasını, Rum ve Yunan hükümetlerinin yakın zamana kadar güçlü müttefikleri Rusya’yı kesin şekilde kaybettiği görüşünde mi oldukları sorulan katılımcıların yüzde 18’i “kesinlikle evet”, yüzde 49’u “olabilir”, yüzde 27’si “olmayabilir” ve yüzde 6’sı “kesinlikle hayır” dedi.

Rum ve Yunan hükümetlerinin AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmalarını doğru mu yanlış mı buldukları sorusuna yüzde 57 “doğru”, yüzde 43 “yanlış” cevabı geldi.

“Türkiye ile Yunanistan ve Türkiye ile Kıbrıs arasında sıcak bir olay ve savaş çıkması halinde sizce Rusya’nın diplomatik düzeyde tavrı ne olur” soruşuma katılımcıların yüzde 26’sı “Türkiye’den yana”, yüzde 67’si de “Tarafsız kalır” cevabını verdi.

Advertisement

GÜNDEM

Oktay: “Bölge artık yarı açık Maraş”

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu, Kapalı Maraş’ı ziyaret etti.

Komisyon başkanı Fuat Oktay burada basına yaptığı açıklamada, komisyon olarak Kapalı Maraş’ı ziyaret ettiklerini, ancak artık bölgenin yarı açık Maraş olduğunu ifade etti.

Oktay, Maraş’ın döneminde Dünyanın incisi bir şehir olduğunu, 1974 sonrası çözüm düşüncesiyle, iyi niyetle KKTC tarafından kapalı tutulduğunu ama fareler veya korku şehri haline geldiğini kaydetti.

Buranın kapalı kalmasının kimsenin faydasına olmadığını, o yüzden Türkiye Cumhuriyeti olarak vatandaşların hizmetine açılmasına destek verdiklerini ifade eden Oktay, devamı gelirse yine Türkiye olarak yine destek olacaklarını söyledi.

Maraş’ın Vakıf malı olduğunu, ancak bir şekilde işgal hareketi yaşandığını ifade eden Oktay, KKTC’nin bunu bilmesine rağmen Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden uzlaşıyla çözüm aradığını anlattı.

Oktay, “Arzumuz buranın bir an önce barışın simgesi olması ve eskisi gibi canlı bir şehre dönüşmesidir” dedi.

Şehir açılınca sadece KKTC vatandaşları değil turistlerin de geldiğine gezdiğine işaret eden Oktay, bu çalışmalara ısrarla devam edilmesini istediklerini söyledi.

Oktay, yürüyüş yapan ve bisiklet süren vatandaşlar ve turistlerle de sohbet etti.

Continue Reading

GÜNDEM

Miçotakis iltica hakkı olmayan göçmenlerin ülkelerine gönderilmesini istedi

Published

on

 Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, düzensiz göç ile mücadelede düzensiz göçmenlerin geldiği ülkelerle işbirliğinin artırılmasını ve iltica hakkı bulunmayanların ülkelerine gönderilmesini talep etti.

Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (MED9) Zirvesi kapsamında gittiği Malta’nın başkenti Valetta’da açıklamalarda bulunan Miçotakis, bu yıl yaşanan sel ve yangın felaketlerinde Yunanistan’a yardım ulaştıran ülkelere teşekkür etti.

Miçotakis, bu felaketlerin temel nedeni olarak işaret ettiği iklim krizi için “Akdeniz’i diğer bölgelere göre çok daha fazla yoğun şekilde etkiliyor. Bu sadece bir endişe nedeni olmamalı, bir an evvel harekete geçmemiz için de bir neden olmalı.” diye konuştu.

İklim krizine karşı uzun vadeli tedbirlerin yanı sıra, kısa vadede de tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Miçotakis, AB’nin afetler için ayırdığı bütçenin de yetersiz olduğunu kaydetti.

-AB’ye göçte yasal yollar

Miçotakis, düzensiz göç konusunda İtalya Başbakanı Georgia Meloni ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile hemfikir olduğunu belirterek “Günün sonunda, AB’ye kimin geleceğini kendi şartlarımızla belirleme ihtiyacımızı ortaya koyduk. Bugün Avrupa’ya kimin gireceğine insan kaçakçıları karar veriyor. Bu değişmeli.” dedi.

Düzensiz göçmenlerin Avrupa’ya geçiş yaptığı ülkelerle daha çok işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Miçotakis, “Geri göndermelere odaklanmalıyız ve iltica hakkı olmayan insanların kendi ülkelerine dönmesini sağlamalıyız.” diye konuştu.

Miçotakis yasal göç yollarına odaklanılması gerektiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sınırlarımızın korunmasına ağırlık verirken buna karşılık insanlara AB’ye gelip ekonomik kalkınmamıza yardımcı olmaları için fırsatlar da sunmalıyız. Ancak bizim şartlarımızla ve güvenli şekilde olmalı.”

Savunma veya yeşil enerji gibi konularda stratejik olarak bağımsızlığın sağlanabilmesi için AB olarak daha çok yatırım yapılmasını isteyen Miçotakis birlik içinde uygulanan mali kısıtlamaların bu yatırımlara engel teşkil ettiğini bildirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

S&P, Türkiye’nin kredi notu görünümünü yükseltti

Published

on

 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “negatif”ten “durağan”a çıkardı.

S&P, Türkiye’nin kredi notu görünümünü revize etti.

Kuruluştan yapılan açıklamada, Türkiye’nin kredi notunun “B” olarak teyit edildiği, kredi notu görünümünün ise “politika değişikliği” nedeniyle “negatif”ten “durağan”a çevrildiği bildirildi.

Açıklamada, yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ve doları düşürme amacıyla politika faizini haziran ayından bu yana 21,5 puan artırarak yüzde 30’a yükselttiği, mali bozulmanın dengelenmesi için bazı dolaylı vergileri uygulamaya koyduğu anımsatıldı.

Yenilenen siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla 2026’ya kadar yeni ekibin Türkiye ekonomisini dış borçla finanse edilen tüketimden uzaklaştırarak daha dengeli dış ve mali hesaplara, daha kabul edilebilir enflasyon seviyelerine doğru yeniden dengeleyebileceğine inanıldığı belirtilen açıklamada, “durağan” kredi notu görünümünün ortodoks para politikalarının yeniden uygulanmasından dolayı Türkiye’nin kredi itibarına yönelik dengeli riskleri yansıttığı kaydedildi.

Açıklamada, para ve maliye politikalarının etkinliği ve bağımsızlığının artarken, Türkiye’nin ödemeler dengesi pozisyonunun, özellikle de TCMB’nin net döviz rezervlerinin güçlenmesi halinde görünümün pozitife çevrilebileceği aktarıldı.

Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerine de yer verilen açıklamada, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 3,5 ve gelecek yıl yüzde 2,3 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

Continue Reading
Advertisement

Facebook